DİLAN KUTLU
(ANKARA)- DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış’ın görevden alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada, “Bir haftadır aslında Hakkari AKP İl Başkanı ve Hakkari Valisi Ankara’da kayyım diplomasisi yürütüyordu, sürekli buradan resim veriyorlardı” dedi. Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasını “muhalefete kumpas” olarak değerlendiren Koçyiğit, “Sabah Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya’yı aradım, bilgilendirdim. Yine CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ı aradım ve böyle bir süreç olduğunu bilgilendirdim. Gün içerisinde diğer grup başkanvekillerini de arayıp bilgilendireceğim. Van’daki ile benzer bir dayanışma kesinlikle bekliyoruz” diye konuştu.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, partisinin MYK toplantısı devam ederken, gazetecilere Mehmet Sıddık Akış’ın gözaltına alınması ve yerine kayyum atanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Koçyiğit, daha sonra gazetecilerin soruları yanıtladı.
Koçyiğit, Mehmet Sıddık Akış’ın çarşamba günü duruşmasının olduğunu belirterek, “Biz görevlendirme yapmıştık, arkadaşlarımız orada olacaktı. Ona göre bir süreç işleyecekti ama onu bile beklemeyecek kadar kısmen bir kılıfına uydurmayı hızlandırdılar. Yani bu dosyadan ceza verip, onu istinafa gönderip yargı sürecini bekleyebilirlerdi. Normalde öyledir aslında ama onu bile yapma ihtiyacı duymayacak kadar gözlerini karartmışlar” diye konuştu.
” ‘Siz misiniz Hilvan’ı alan? ‘Biz de Hakkari’yi gasbederiz’ diyen bir şey var”
Bir soru üzerine Koçyiğit, şunları söyledi:
“Hilvan’ı dün aldık. Siz misiniz Hilvan’ı alan? ‘Biz de Hakkari’yi gasbederiz’ diyen bir şey var. Hakkari’nin diğer bir önemli özelliği burası bir garnizon kenti. Çok sayıda aslında askeri buraya yığmışlardı. Burayı almak için çok uğraştılar. Adayları geçmişte JİTEM’le çalışmış biriydi. Kirli para ilişkileri, devletle ve bazı yapılarla olan ilişkileri de açığa çıkmıştı. Bütün bunları teşhir de ettik. Bir haftadır aslında Hakkari AKP İl Başkanı ve Hakkari Valisi Ankara’da kayyım diplomasisi yürütüyordu, sürekli buradan resim veriyorlardı. Orayı geziyoruz, burayı geziyoruz, şu bakanlığı geziyoruz diye ama aslında burada kayyım diplomasisi yürütüyorlardı. Çok açık, net. Hukuksuzluğu ördüler, örgütlediler…”
“Muhalefet partilerini aradım, bilgilendirdim”
Kayyımı muhalefete “kumpas olarak” nitelendiren Koçyiğit, muhalefet partilerine de bilgilendirme yaptıklarını söyledi. Koçyiğit, “Sabah Saadet Partisi Grup Başkan Vekili Bülent Kaya’yı aradım, bilgilendirdim. Yine CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ı aradım ve böyle bir süreç olduğunu bilgilendirdim. Gün içerisinde diğer grup başkanvekillerini de arayıp bilgilendireceğim. Ayrıca yine İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı bu açıklamanın kendisi tam bir dezenformasyon ve temel hakları ihlal eden bir şey. Ona yönelik de yine hukuk komisyonumuz çok hızlı bir bilgilendirmeyi bütün demokratik kamuoyuna geçeceğiz” dedi.
“Van’daki ile benzer bir dayanışma kesinlikle bekliyoruz”
Van’daki gibi bir dayanışma beklendiklerinin altını çizen Koçyiğit, “Van’daki ile benzer bir dayanışma kesinlikle bekliyoruz. Bunu asla kendimizle sınırlı bir süreç olarak görmüyoruz. Bu, DEM Parti’ye yönelik bir şey değil, Kürtlere yönelik bir şey değil. Türkiye’deki bütün toplumsal muhalefete ve Türkiye halklarına kurulmuş bir tuzak. Çok açık ve net bir taraftan işte sopa Kürt’e vuralım, siz sessiz kalın gibi bir yol almaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
“DEM Parti ile ana muhalefet partisinin arasını açmaya çalışıyorlar”
Koçyiğit, “Bununla ana muhalefet partisinin aslında mevcut başarısı üzerine oturmaya da çalışıyorlar. DEM Parti ile ana muhalefet partisinin ve diğer bütün muhalefet partilerinin arasını açmaya çalışıyorlar. Aslında Kürt halkını ve DEM Parti’yi yeniden kriminalize etmeye çalışıyorlar. Bu bir yalnızlaştırma politikası. Önce yalnızlaştıralım, sonra vuralım, sonra da tasfiye edelim anlayışını Hakkari özelinde görebiliriz. Van’da çok iyi bir sınav verdi toplumsal muhalefetin kendisi. Biz aynı tutumu Hakkari sürecinde de beklediğimizi ifade ediyoruz” diye konuştu.
“Orada bir belediye meclisi var, iradesini ortaya koyabilir”
Bir gazetecinin, Antalya’da Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün tutuklanmasının ardından yerine CHP’li Meclis Üyesi Refik Emre Altekin’in getirildiğini hatırlatmesi üzerine Koçyiğit şunları söyledi:
“İşte bu tamamen Kürt’e istisna dediğimiz, Kürt’e OHAL dediğimiz şey tam da bu. Siz Belediye başkanını soruşturma, kovuşturma nedeniyle görevden uzaklaştırdınız. Orada bir Belediye Meclisi var, iradesini ortaya koyabilir. Kendi Belediye Başkanını, vekilini seçebilir ve o kişi soruşturması bittikten sonra davanın sürecine göre aklanırsa geri gelir, beraat ederse olmazsa da zaten süreç devam eder. Ama bu yöntemi tercih etmemek aslında Kürt’ü yurttaş olmaktan çıkarma girişimi. Kürt’ün seçme seçilme hakkını gasbeden bir şey ve Kürtlere, ‘Siz eşit yurttaş değilsinizi’ artık gözümüzün içine baka baka söylüyorlar çünkü seçilemiyoruz, seçemiyoruz.”
“Normalleşmenin içerisine Kürtler yok”
“Normalleşme” içerisinde Kürtler’in olmadığını söyleyen Koçyiğit, “Türkiye’nin batısına da şunu söylüyorlar; ‘Bunlar sakıncalı, siz bunların yanında durmayın. Merak etmeyin biz size bir pembe tablo çizeceğiz. Size güzel şeyler yapacağız. Demokratikleştiririz, yumuşayacağız, normalleşeceğiz. Ama Kürtler normalleşmenin içerisinde yok.’ Bunun açık ve net göstergesi” ifadelerini kullandı.